İngilizceTürkçeİngilizceTürkçeİngilizceTürkçe
BeOlmak, var olmakNeedİhtiyaç duymakLoveSevmek
HaveSahip olmakFeelHissetmekConsiderDikkate almak
DoYapmak, etmekFallDüşmekAppearBelirmek
SaySöylemekLeaveBırakmakBuySatın almak
GoGitmekPutKoymakWaitBeklemek
Can-ebilmekMeanKastetmekServeHizmet etmek
GetAlmakLetİzin vermekDieÖlmek
WriteYazmakBeginBaşlamakSendGöndermek
MakeYapmak, etmekSeemGörünmekExpectUmmak
KnowBilmekHelpYardım etmekChangeDeğiştirmek
WishDilemekTalkKonuşmakLeadYönetmek
ThinkDüşünmekTurnÇevirmekBuildİnşa etmek
TakeAlmakStartBaşlatmakWatchİzlemek
SeeGörmekShowGöstermekFollowTakip etmek
ComeGelmekHearDuymakSpeakKonuşmak
WantİstemekPlayOynamakReadOkumak
LookGörünmekRunÇalıştırmakAllowİzin vermek
UseKullanmakMoveKımıldamakGrowBüyümek
FindBulmakLikeBeğenmekOpenAçmak
GiveVermekLiveYaşamakWalkYürümek
TellSöylemekBelieveİnanmakWinKazanmak
WorkÇalışmakHoldTutmakOfferSunmak
CallAramakBringGetirmekRememberHatırlamak
TryDenemekHappenMeydana gelmekAddEklemek

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here